Monthly Archives: Ocak 2017

Örgütlülük dediğim…

Dikkat ediyorum da, ne zaman örgütlülükten söz eden bir not yazıp sosyal paylaşım ağları sayfalarından paylaşsam beğeni sayısı üçü beşi geçmiyor…

Bunun nedeni, gelmiş geçmiş iktidarların örgütlülük korkusu duymaları ve bu korkuyu baskı yasalarıyla toplumun bütün kesimlerine yayarak,  bu sözcüğü korkulan sözcüklerden yapmaları olsa gerek.

Ülkede yaşanan gelişmelerin insan kalmanın tek seçeneği olarak örgütlenmeyi dayattığı bir zamanda, Örgütlülük sözcüğünden bu kadar korkmanıza gerek yok dostlar.. Benim örgütlülük dediğim, bilgi birikimine güven duyan yürekli insanların bir araya gelerek amaç dayanışması oluşturmasıdır.

(Nazmi Metin-29 Ocak 2017)

 

Bilimden bir dünya, sanattan bir hayat hayalini gerçeğe dönüştürmek için…

0_2459c_3a2651b_l

Bilim hayatı anlamak ve açıklamak, sanat güzelleştirmek içindir…

Bu bilincin aydınlık kıldığı bilinçle  Sanat Derneklerine üye olarak bir araya geliş amacımızdır; Sanatın evrensel değerlerini ülkemizde daha güçlü bir şekilde hissedebilme, hissettirebilmenin özveri yüklü çabaları…

Bütün olumsuzluklara karşın sanat yapma çabanı ülken ve insanlık için iyi ve güzel şeyler üretmenin dinamiği yapmak istiyorsan bu çabalara sende katılmalısın.

Çağrımız; Bilimden bir dünya, sanattan bir hayat hayalini gerçeğe dönüştürmek için, özveri yüklü çabalarımızla güçlü bir Sanatçı Dayanışması inşasına başlamak gerek.

Detaylı bilgi için : https://sanatdernekleri.wordpress.com

HAYIR diyoruz ve milyonlar olarak HAYIR demeliyiz.

kirmizi-renk

Umut HAYIR diyor elbet..

Barış HAYIR’ı öneriyor tedirgin kanat vuruşlarıyla..

Özgürlük HAYIR diye haykırıyor paslı zincir şakırtıları arasından..

Kardeşlik HAYIR’ı seslendiriyor yaralı türkülerini ağıtlayarak..

Bu topraklar üzerinde binlerce yıldır aydınlık bir geleceğin izini süren beyin ve yürek kardeşliğinin pes etmez dinamikleri olarak, barut kokan bir dünyanın yıkıntıları arasından insan kokan yeni bir dünyayı var etmenin hayalini gerçeğe çevirmek için;

HAYIR diyoruz ve milyonlar olarak HAYIR demeliyiz.

 

 

 

HAYIR

b3bc73c5a8bdcd9a948de53c0ab6d6e4_1299414440

Bilgili ve bilinçli insan beyni ile dünya ise yüreği ile hayattır…

Bu anlayışla baktığınızda yaşadığınız ülkeye, geçmişten bu günlere ülkeyi yönetenlerin bilgili ve bilinçli insanla hep sorunları olduğunu görürsünüz…

Yaptıklarıyla ülkenin yaşanabilirlik standartlarını yükselten bilgili ve bilinçli insan varlığı, egemen güçler tarafından bilinçli olarak yok edildikce ortaya nasıl bir ülke görüntüsünün çıkacağı gördükleriniz arasında netleşir…

Böyle bir ülkede, hayatın değişim dinamiklerini damla damla yitirerek ömür tüketmek istemiyorsak, insanı hayatın en önemli değeri görerek, özgür irademizi bu değer bilinci üzerinde inşaa etmeliyiz…

Hayatlarımızı etkileyen önemli kararları böyle bir inşşa sürecini yaşayarak verelim…

İnançlarından siyasi yozlaşma, yozlaşmalardan yoksullaşma, yoksulaşmalardan korku iktidarları devşiren işbirlikçi diktatörlük Anayasasına  HAYIR diyelim.

(Nazmi Metin-25 Ocak 2017)

 

 

 

 

 

ANMA GÜNÜ

 

ug

 (25 Ocak 1997 yılında Uğur Mumcu’nun katledilişinin 4. yıldönümünde yazdığım köşe yazısı)

            Uğur Mumcu, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gören, duyan, düşünen, konuşan ve yazan az sayıda ki aydınımızın en önde yürüyenlerindendi.

            Türkiye gibi bir ülke de, aydın olmanın ağır sorumluluğunu bilen, bilgisini, karanlıkları aydınlık kılmak için eyleme dönüştüren, örnek aydın insan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 günü aracına konan bomba ile katledildi…

            Her koşulda, Atatürk ilkelerinin taviz vermez savunucusu olan Uğur Mumcu’yu, katledilişinin 4. yılında düzenlenen etkinliklerle anarken, bu cinayetlere sessiz kalan çoğunluğumuzun katkısıyla iki bine üç kala, faili meçhul(!) cinayetler ve tarikat rezillikleri cennetine dönüştürülen bir ülkenin yaşayanı olmanın burukluğunu yaşıyoruz.

            Yaşadığımız bu burukluk nedeniyle, 25 Ocak 1993 günü ülkenin meydanlarına akan ve 24 Ocak 1993 tarihini milyonlarca Uğur’un doğum günü ilan eden yığınsal tepkiyi, her yıl hızını kesmeksizin sürdürüyoruz.

            BUGÜN 24 OCAK 1997…

            Uğur Mumcu’nun katledilişinin 4. yıldönümü…

            24 Ocak 1993 günü ülkenin meydanlarına akan yığınsal tepkinin bir bölümü, bugün yine meydanlara akarak, yokluğu her geçen gün daha bir derinden hissedilen Uğur’unu anacak…

            Dört yıl önce “Şeref sözü!” verilmesine karşın, hala bulunamayan katillerinin bir an önce bulunması talebi yine haykırılacak…

            Atatürk Türkiye’sinin ufuklarını karartan faili meçhul(!) cinayetler lekesinin temizlenmesi istenecek…

            Sonra!..

            Yine aynı şey olacak!..

            Atatürk Türkiye’sinde yaşama onurunu sahiplenerek, bugününe ve geleceğine sahip çıkan yüz binlerin yığınsal tepkisi, yasal uyuşturucu çeşitleriyle uyuşturulmuş bir halde geçmişe dönük yaşayan milyonların tepkisizlik barikatlarına takılacak.

            Peki, çözüm?..

Çözüm, Anma Günlerinde bir araya gelen ve daha sonra ayrışarak bin parçaya bölünen örgütsellik anlayışının değişmesinde…

Bu örgütsellik anlayışı, sol tavra 12 Eylül 1980 yamasıdır…

Unutmayın!..                                            (25 Ocak 1997-Adalet gazetesi)

ALIŞKANLIKLARIMIZ

 indir-2

Alışkanlıklarımız ne yasa, ne yönetmelik, ne de kural tanıyor..

Ortak yaşamın olmazsa olmaz kuralı olan, insana saygının ise, yanından yöresinden bile geçilmiyor..

Akıl ve mantığın, sevgi ve saygının harmanı olması gereken, her alanda kör inat buldozerine dönüşerek, tutanın elinde kalan, insani duyguları eriterek plastikleştiren ilişkilere dönüşüyor..

Düşmanımda bile olmasını istemediğim alışkanlıklarımız öyle bir boyuttaki…

Ülkenin geçmişi ve geleceği olan değerlere bakan göz görmezleşerek, yaşamsal olanı yok sayan tavra dönüşebiliyor..

Sorumluların sorumsuzlaştıkları yerde at izi ile it izinin ayrımına varmak zorlaşırmış. Birde buna, toplum kurallarının yerine kişi alışkanlıklarının egemenleşmesini ekleyin…

Bunca olumsuzluğun varlığında önce çevremizin, ardından da tepeden tırnağa kişiliklerin kokuşması gelmez mi?        (Nazmi Metin-23 Ocak 2017)

 

 

 

 

 

Şimdi üniversiteli olmak vardı!

Kuruluşunun 45. yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı’ndan 1000 üniversite öğrencisine 250 TL değerinde İKSV Kültür Sanat Kart, Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle hediye.
2017 yılı sonuna dek tüm İKSV etkinliklerinde bilet almak için kullanılabilecek İKSV Kültür Sanat Kart’a başvurular 23 Ocak – 11 Şubat 2017 tarihleri arasında, binuniversiteliaraniyor.com adresi üzerinden yapılacak.

Ayrıntılı bilgi için: binuniversiteliaraniyor.com
#1000universiteliaraniyor
#kultursanatkart

16003141_1216171701752031_7151521259037555076_n

İnsanın gelecek kuran gerçek gücü…

toplumsaldayanisma_hakkindaresim2

 

Dolu bir kafayla baktığında insana çok şey anlatır eller…

Örneğin yardımlaşma ve dayanışmaya dair..

İnsanlar arasında oluşturulan amaç birliğine dair örneğin.

İnsanların iyi kötü becerebildiği yönetsel sistemlerden demokrasilerin-sözde değil özde demokrasilerin- olmazsa olmazlarından dernek, oda, kooperatif, birlik, sendika ve tepe nokta partiler, tek ses olan amaç birliğini çok ve etkili ses haline getiren yapılanmalardır.  Bu yapılanmaların sahip oldukları örgütlülük durumları etki güçlerini ve demokrasinin işlevini belirler.

Seçmen kitlesinin ortak amaç birliği olan söz konusu yapılanmaların güç durumunu belirleyen ise üyelerin bilinçli katılım göstermeleridir.

Ülkemizde demokrasi konusunda dünden bugüne yaşanan bütün sorunları günümüzde baş belası hale getiren bütün gelişmelerin kaynağını amaç birliği oluşturma konusunda gösterdiğimiz iflah olmaz becerisizliğimizdir.

Benim de hala şaştığım; bilgiye bir tıkla ulaşıldığı bu zamanda birçok insanın böylesine yaşamsal bir konuda zır cahil davranış örnekleri sergiliyor olmalarıdır.

İnsanın gelecek kuran gerçek gücü, Amaç Dayanışması’ndan beslenir.

(Nazmi Metin-22 Ocak 2017)

 

TRED-Trakya Sergileri İl-İlçe Buluşmaları etkinlikleri 2. Dönemi Kırklareli Sergisiyle başlıyor

11038251_1418405731798648_6911375119312674222_n-3

 

Sanatımız ve Derneğimiz adına coşkuluyum…

 

Sağlık sorunlarını aşınca ilk yaptığım sanatın çaba ve özveri dostlarını aramak oldu… Yeni dönemin ilk sergi coşkusu müjdesi Kırklareli’nden Nurdan Güven’den geldi… TRED-Trakya Sergileri İl-İlçe Buluşmaları 2. Dönemi Kırklareli sergisiyle 20 Şubat 2017 tarihinde başlıyor…

 

Sergi paylaşımları, Umutsuz zamanların Umut yaratma dinamiği olan SANAT’ın en güzel anlarını ve anılarını oluşturur.

 

SANATÇI DOSTLARI 20 Şubat-3 Mart 2017 tarihli COŞKU PAYLAŞIMINA BEKLİYORUZ.

(Nazmi Metin-17Ocak 2017)

 

 

 

HALA FARKINDA DEĞİLMİSİN?

ataturk_inonu

Korkarak sinip susanların sayısı arttıkça, ülkemizin kurucu değerlerine yönelik utanç verici gelişmeler de artarak sürüyor…

Türkiye Cumhuriyetinin kurucu isimlerinden İsmet İnönü’nün halkın belleğinden silinmesi için yıllardır sürdürülen utanç verici kampanyanın yüz kızartıcı sonuçları yaşanıyor bu günlerde…

Kurtuluş savaşı sürecinde İnönü zaferleriyle savaşın seyrini değiştirerek destan yazan…

Lozan’da o komutanlık destanına örnek devlet adamlığı ve diplomasi başarısı ekleyen…

İkinci Dünya savaşında izlediği politikayla ülkesini Hitler vahşetinden uzak tutarak adını tarihe yazdıran ve o dönemle ilgili özrünü ‘Çocuklarınızı şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım’ sözleriyle belirten…

Atatürk Devrimlerinin 2. Adamı İsmet İNÖNÜ’nün dünya ve ülke tarihine başarılarla kazınan adı, Türkiye Cumhuriyetinin okul kitaplarından çıkarılıyor…

Kurucuları arasında yer aldığı Cumhuriyetin vatan toprağı kıldığı bu topraklar üzerinde yaşayan her insan için utanç verici olması gereken bu ayıp ülkenin medyası tarafından sıradan bir habermiş gibi veriliyor.

Yaşadığımız bu utan verici gelişmeler çocuklarımıza miras bırakacağımız daha büyük ve yüz kızartıcı ayıpların habercisidir…

Sen korkup sinerek sustukça sıra CUMHURİYETİN BİRİNCİ DEĞERİ ATATÜRK’e gelecek…

BUNUN FARKINDA DEĞİLMİSİN?

(Nazmi Metin-17 Ocak 2017)

insana dair

Yazmak, bir hazin başlangıç mıdır yoksa bir hazin başlangıcın sonu mu?

BENGİSU

KİŞİSEL BLOG-LİFESTYLE

sanatdernekleri.wordpress.com/

SANATIMIZ İÇİN SANAT DERNEKLERİ DAYANIŞMASI

SANAT VE BEN

Tasarım ve Sanat

Enez Altınkum Sahilinin Sesi

Saros'un tarihi ve doğal zenginliği Enez Altınkum Sahilinin Yükselen Sesi

uzunkopruses22.wordpress.com/

Çağdaş Uzunköprü'nün ortak sesi

Küçükaltıağaç köyü

Edirne'nin Meriç İlçesi'ne bağlı