Monthly Archives: Mart 2017

Trakya Ressamlar Derneği Trakya Sergileri Silivri Buluşması 3 Nisan’da gerçekleşiyor

16711614_1863174070585482_1424535134152301911_n

cropped-nazmi-metin-1.jpg

TRED-7. Trakya Sergileri İl-İlçe Buluşmaları Silivri Sergisi 03-09 Nisan 2017 Tarihleri arasında Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi Sergi Salonunda yapılacak.

Trakya Ressamlar Derneği’nin 2014-2015 sanat faaliyetleri döneminde Edirne sergisiyle başlattığı TRED-Trakya Sergileri İl-İlçe Buluşmaları Silivri Sergisiyle sürüyor.

Dernek başkanlığı ile Trakya yöresi belediye başkanlıklarının kültür sanat dayanışmasıyla 2014 yılında başlatılan sergilerin bir devamı olarak yapılacak olan Silivri sergisinin 03-09 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirileceği açıklandı. Dernek başkanı Nazmi Metin tarafından yapılan açıklamada şu bilgiler yer aldı:

“İl-İlçe belediyeleri ile oluşturduğumuz sanat dayanışmaları kapsamında gerçekleştirdiğimiz Trakya Sergileri İl-İlçe Buluşmaları etkinliğimizin 7. sergisini 03 Nisan 2017 tarihinde Silivri’de açacağız. Belediyenin Yaşar Kemal Kültür Merkezinde açılacak olan sergi 09 Nisan tarihine kadar Silivrili sanat severlerin ziyaretine açık olacak. Silivri sergimizde bu güne kadar yapılan sergilerimiz gibi ulusal ve uluslararası sanatçı katılımı ile dernek üyesi olan ile dernek üyesi olmayan bütün sanatçıların katılımına açık olacak. Silivri sergimizin gerçekleştirilmesi için çaba gösteren Dernek üyesi Silivrili değerli sanatçı arkadaşımız İnci AYDAR’a  çabaları için teşekkür ediyorum. İnci hanımın bu çabasının dernek üyesi arkadaşlarım için çaba örneği oluşturmasını diliyorum. Kırklareli sergisi ile Silivri Sergimize katılım göstererek Derneğimizin Trakya Sergileri etkinliğine destek veren Çorlu Kültür ve Sanat Derneği üyesi arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Ayrıca derneğimizin sanat dayanışması etkinliğinin belediye ayağını oluşturan Silivri Belediye Başkanı Sayın Özcan IŞIKLAR’a sanata ve sanatçıya verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyor. Silivri’nin sanatsever halkını sergimize bekliyoruz.”

YARATICI AKLIN EYLEM ADAMI

108456
 
Dünyanın barındırdığı kaynak zenginliği ile insan aklının dönüştürme eylemi uygulama bulduğunda, olabilecek bütün olumlu yada olumsuz gelişmelerin, ders alınması gereken ve herkes tarafından anlaşılır örnekleri gezegenimizde mevcuttur.
Dünyadaki yaşam olanaklarını kendisi de dahil, bütün canlılar için daha yaşanılır hale getirme konusunda, tarihsel deneyim zenginliği ile yaratıcı akıl dinamiklerine sahip insanın o örneklerden ders almak yerine, bunun tam karşıtı bir eylem içine girerek dünyayı yaşanmaz hale getirmesi, emperyalizmin insanlığa bir toplu intihar denemesi dayatması mıdır?
Hayata ve insana bakarken algıladığımız, daha insanca yaşanılası bir dünya talebinin ürkek fısıltısı olduğunda hissettiğimiz vicdani rahatsızlıktır; bizlere yoğun korku duygusunun hemen yanı başında, ürkek bir umut pırıltısını yaşatmamızı dayatan.
İnsanlığın barış ve kardeşlik duygusunu, her türlü çıkar ilişkisinden arınmış bir şekilde yaşayacağı olanak zenginliğine sahip dünyanın, deneyim ve bilgi zenginliğine kavuşmuş olan insanın varlığında, milyarlarca insan için yoksulluk, açlık ve insanlık dışı koşullarda yaşama imkanı sunmasının nedenleri ile ilgili sorunun; yüz yıllar önce yanıtını bir çok açıdan bulmuş olmasına karşın, her şeyin daha bir beter durumda sürüyor olması bulunan yanıtın insan yığınlarına ulaşmasının sürekli engellendiğini gösteriyor.
Günümüzde yaklaşık altı buçuk milyar insanın yaşadığı, bu sayının 2025 yılında on milyarı bulacağı öngörülen dünyamızda, onca kaynak zenginliği mevcutken, milyarlarca insanın açlık gerçeğini yaşıyor ve önümüzdeki yıllarda daha büyük boyutlarda yaşayacak olması, bir yandan yıllardır farklı gezegenlerde insanlık için yaşam olanakları bulma çabasını sürdüren insan aklının, diğer yandan bencilliğin egemenliğinde kendisine hükmeden yıkıcı ve kıyıcı yanının bir sonucudur diyebiliriz.
Yanıtlarını bulamadığı sorular dünyasında, kendisine yaşam olanakları sağlayabilmek için, ölesiye duyduğu korkuya rağmen aklını kullanmayı öğrenen insanın günümüzde vardığı nokta, bütün olumsuzlukların varlığında, elbette büyük bir başarıdır.
Çağlarca duyduğu ölesiye korku duygusunu, tarihsel süreçte yaratıcı aklın ardına sürmeyi başararak, gezegende 21. yüzyıla ulaşan insan elbet bir gün, yaratıcı aklın eylem adamı kimliğinin farkına varacaktır. Nazmi METİN

TRED- 5. YIL COŞKUSU SERGİMİZE DAVETLİSİNİZ

16711614_1863174070585482_1424535134152301911_n
TRAKYA RESSAMLAR DERNEĞİ (TRED) TRAKYA SERGİLERİ İL-İLÇE BULUŞMALARI ETKİNLİĞİNİN 7.SİNİ 5. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ SERGİSİ BAŞLIĞI ALTINDA SİLİVRİ BELEDİYESİNİN KATKILARIYLA 03-09 NİSAN 2017 TARİHLERİ ARASINDA YAŞAR KEMAL KÜLTÜR MERKEZİ SERGİ SALONUNDA GERÇEKLEŞTİRMEYE HAZIRLANIYOR. KATILIM İÇİN SON KATILIM TARİHİ 31 MART 2017 CUMA GÜNÜ
 
TRED-Trakya Sergileri İl-İlçe Buluşmaları (5. Kuruluş Yıldönümü) Silivri Sergisi (03-09 Nisan 2017) Katılımcıları
 

 

Erdal BÖLÜKBAŞI-Ankara

Parviz ASADOV-Azerbaycan

Cengiz AMİKLİOĞLU-Balıkesir

Oray Erdağ-Balıkesir

Nazmi METİN-Edirne

Ömür METİN-Edirne

Mehtap KODAMAN-Edirne

Şerife BİLGİ-Edirne

Tayyip YILMAZ-Edirne

Cavidan ATİK-Edirne

Özlem ANADOL-Edirne

Müjgan Çevik Çorbacı-Edirne

Sevda SUBAŞI-Keşan/Edirne

ElmadaniBelmadani-Fas

İnci Gündoğan KARAHAN-İskenderun

Hasan GÜRŞAN-İstanbul

Rezzan KEPSUTLU-İstanbul

Selma DESTANOĞLU-İzmir

Metin ÖRENEL-Kırklareli

Nurdan GÜVEN-Kırklareli

Osman ÖZDEMİR-Samsun

İnci AYDAR-Silivri

Abdullah TEZEMİR-Silivri

Cansen KULECİ-Çorlu/Tekirdağ

Ferize Şen BALKI-Çorlu/Tekirdağ

Aynur ODEH-Çorlu/Tekirdağ

Ümit YURTSEVEN-Çorlu/Tekirdağ

Gülten ÜSTÜNER-Çorlu/Tekirdağ

Sebahat TABAK-Çorlu/Tekirdağ

Perihan KADEMLİOĞLU-Çorlu-Tekirdağ

İlker ER-Çorlu/Tekirdağ

Semra BAL-Çorlu-Tekirdağ

Elena MYKOLENKO – Ukrayna

İlknur Koçak-Zonguldak

 
Sergiye Katılım Formu için:http://tredsanat.wordpress.com

NEDEN KÖTÜ YÖNETİLİYORUZ?

018-2
 
Kötü yönetiliyoruz…
Bunu, yaşam alanlarımızın durumu ve binbir dertle boğulmuşluğumuz, bağır çağır olmuş anlatıyor.
Herkes görüyor, duyuyor, en önemlisi, iliğine dek hissederek yaşıyor, ama değişen bir şey olmuyor!..
Hatta alışkanlık yapıyor!..
Yaşadığımız hayatın bir parçasıymış gibi algılanıyor!..
“Sittin sene böyleydi, hep böyle kalacak… Bu bizim kaderimiz,” deniyor.
Kötü yönetilmek, bizim kaderimiz değil elbette ki.
Kaderimizmiş gibi anlamamızın nedeni, kendimize güvenimizin inancımızın olmaması.
Hayat, kendine güvendiğince, inandığınca biçimlendirebildiğindir oysa.
Kendine inanmıyor güvenmiyorsan, yaşadığın hayat kocaman bir boşluktur. O boşluğa seslendiğinizde, aldığınız karşılık anlamsız uğultu olur her zaman.
***
Kötü yönetildiğimiz gerçeğini, küçük bir topluluk dışında toplumun bütün kesimleri, aynı tepki yöntemiyle ifade ediyor, yakınmak!..
Yakınmak, duyulan öfkeyi güvensizlik hapıyla uyuşturmaktır.
Yıllardır böyle yapıyor ve kötü yönetilme gerçeğimiz daha bir ağırlaşıyor.
Ve ilginçtir, kötü yönetilmenin doğurduğu öfkeyi birbirimize, ya da hiçbir sorumluluğu bulunmayanlara yönelterek dayanışma olgusunu yok ediyoruz.
Herkes gücünün yettiğinde, öfkesini dindirmeye çalışırken, birileri aptallığımızla kasalarını doldurarak zenginleşiyor.
Bizleri kötü yönetenlerin, kimler olduğunu biliyoruz.
Bildiğimizi göstermemiz için gerekli olan, kendimize güven ve yanı başımızda durana inanmak. Nazmi METİN

YÜREKLİLİK GÖSTERMENİN SON DURAĞINDASINIZ

018 (2)

Bizim memlekette sanat yapanların özellikle siyaset yapma lüksleri yoktur…

Sanatın herhangi bir ya da birkaç dalında sanat yapma çabanız varsa, özellikle siyasetin sol taraflarında gezinerek siyaset yapmanız, öncelikle kendi camianızdan yoğun tepkilerin hedefi olmanıza yol açabilir…

Bizim memlekette siyaseti siyasetçiler yapar, diğer meslek erbapları yapılanı beyin ve yürek algısı yeterliliklerine göre sindirerek işlerine bakarlar…

Beyninin düşünce üretme ve bunu korkusuzca ifade etme yeteneğini midesel kaygılarla güç çevrelerinin kullanımına vermiş kesimlerin, babadan oğula miras tavrı olan bu mide bulandırıcı durumun, kimi aydın geçinenlerce tepki sözü ve tavrı olarak sergilenmesindeki örnek çokluğu bize özgülükte geldiğimiz noktayı anlatır…

Sanattan uzak durmayı sülale boyu geleneksel tavır haline getirmiş irili ufaklı yönetici bolluğuna sahip memleketimizin hal ve gidişi her açıdan içler acısı tespitleri dosta düşmana dayatırken, sergilenen yandaş bayağılığını öncelikle o sayın bayların ortaya koydukları ürünler netleştirmektedir…

Böylesi kokuşmuş anlayış fukaralıklarını teknolojik devrim ürünlerinden yararlanarak seslendirme zavallılıklarını sergileyenlere diyorum ki…

Sanatçının siyasetle ilişkisi, insana ve hayata dair olanı estetiksel değerlerle beyin ve yürek teknesinde yoğurarak, anlama ve açıklama dili oluşturma çabası sonucu oluşur…

Dünyada sanat adına üretilmiş ve üretilen ne varsa eksiği ve fazlasıyla…

Sizler gibi insanlığı akıl yoksunluğu ile vicdan rahatsızlıkları arasında gidip gelenlere…

Siyasetin ve sanatın, insanı ve hayatı dönüştürme dinamiklerini estetik değerlerle işleyerek dünyayı insan için daha yaşanır yapma birlikteliği olduğunu anlatır…

Ben anladıklarımla sanatın birkaç dalında kırk yıldır, düş görmelere yatıp gerçekleştirmelere uyanıyorum…

Eğer küçük bir kırıntısı varsa üyesi olduğunuz insanlığa, paylaştığınız hayata dair iyi ve güzel olanın yaşatılması ve çoğaltılmasıyla ilgili…

Durumunuzu gözden geçirme yürekliliği göstermenin son durağındasınız.

(Nazmi Metin)

Bizler niye böyleyiz?

hayatuzerine

Uygar dünyada hayatın sosyal, kültürel, sanatsal boyutunda duran insan değerlidir.

Onu değerli yapan, ortak yaşam alanlarında sorun değil çözüm üretmesidir.

Yaşamın sosyal, kültürel ve sanatsal boyutundaki insan durduğu yeri ve çevresini yaydığı bilgi ışığıyla aydınlatır. Bunun bilincinde olan uygar dünya, aydınlığın çoğalması için bu insanlara imkanları seferber eder.

Ülkemiz gibi geri bıraktırılmış  ülkelerde olan bunun tersidir.

Çünkü bu ülkelerde kültürlü insan bir kısım yönetenlerce ve yönetilenlerin çoğunluğunca baş belası olarak görülür.

Böyle görülmelerinin nedeni;

Hayatın hem enine hem de boyuna eğrilerden oluştuğunu görür ve dile getirirler.

Yönetenlerin beceriksiz.. Yönetilenlerin kaderci olduklarını bağır çağır konuşur ve yazarlar.

Uzlaşmaz..

Yılmaz..

İnançlı ve inatçıdırlar.

Uyuyanları uyarır..

Uyandırmak için korkusuzca dikine yaşarlar.

Sinik, ürkek, yılgın insanlar arasında kültürlü bir insanın dimdik duruşu kadar sinir edici bir görüntü olamaz!.

Bizde çok sorulan bir soru vardır:

“Biz niye böyleyiz?

Ben bu soruyu kırk yıldır duyarım..

Ve her duyuşumda kitaba, kaleme ve fırçaya sarılırım.

Sizlerde duyduğunuzda en azından kitaba sarılmaya başlarsanız eğer.. kırk yıl sonra o soruyu duymayacağız demektir.Nazmi METİN

 

Işık olalım çocuklarımıza…

913x400-DK-BANNER11-913x400

Babası veya annesi hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, başarılı çocuklara parasız ve yatılı eğitim fırsatı tanıyan Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın 2017 yılı sınavı, 28 Mayıs 2017 Pazar günü saat 10.00’da Türkiye’nin 21 ilinde düzenlenecek.

Sınavda başarılı olan çocuklar, mali durum araştırması ve sağlık kurulu kontrolünden geçerek ortaokuldan üniversiteye kadar ücretsiz kolej eğitimi alma hakkı elde edecek.

Bunu yayalım, belki bir çocuğa umut oluruz, yoluna ışık tutarız.

 

insana dair

Yazmak, bir hazin başlangıç mıdır yoksa bir hazin başlangıcın sonu mu?

BENGİSU

KİŞİSEL BLOG-LİFESTYLE

sanatdernekleri.wordpress.com/

SANATIMIZ İÇİN SANAT DERNEKLERİ DAYANIŞMASI

SANAT VE BEN

Tasarım ve Sanat

Enez Altınkum Sahilinin Sesi

Saros'un tarihi ve doğal zenginliği Enez Altınkum Sahilinin Yükselen Sesi

uzunkopruses22.wordpress.com/

Çağdaş Uzunköprü'nün ortak sesi

Küçükaltıağaç köyü

Edirne'nin Meriç İlçesi'ne bağlı